
Enam Suresi Türkçe Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer
Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir. Nisa sûresinde sekiz
Medine’de nâzil olmuştur. 200 (İki yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem’in babasının mensup olduğu İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır. Rahmân ve
Medine’de inmiştir. 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir. Kur’an’ın en uzun sûresidir. Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke’de inmiştir. İnanca,
Müddesir sûresinden sonra Mekke’de inmiştir. 7 (yedi) âyettir. Kur’an’ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına “Fâtiha” denilmiştir.Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına “Ümmü’l-Kitâp”
Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmakta ve inananlar için faydalı öğütler, önemli
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır. Sûrede başlıca tevhit, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve ceza konuları ele
Yunus sûresi, 109 (yüzdokuz) âyet olup 40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine’de, diğerleri Mekke’de inmiştir. 98. âyette Hz. Yunus’un kavminden bahsedildiği için sûreye bu
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir. Sûrede başlıca, savaş,
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla 1. Elif. Lâm. Mîm. Sâd. 2. (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf”
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin
Nahl Suresi (16. Sure) Türkçe meali: Bu sure, Allah’ın yarattığı bütün nimetlere dikkat çekmekte ve insanlara ibadet, sabır, ve şükür etmeleri gerektiğini hatırlatmaktadır.
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim’den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır. Sûrede başlıca imanın temel konuları olan Allah’a iman, peygamberlere
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra’d” kelimesinden almıştır. “Ra’d” gök gürültüsü demektir. Sûrede başlıca Allah’ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilmek
Bu, Bizim indirdiğimiz bir sûredir. Onu size açıklayıcı ayetlerle indirdik. Zina eden kadın ve erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve ahiret gününe
Müminler gerçekten felah bulmuştur. Onlar, namazlarında huşu içinde olanlardır. Boş ve faydasız şeylerden uzak duranlardır. Zekâtlarını verenlerdir. Irzlarını koruyanlardır. Ancak eşleriyle veya sağ ellerinin sahip
Ey insanlar! Rabbinizden korkun. Çünkü kıyamet saati büyük bir şeydir. O saatin dehşetinden, o zaman insanlar sarhoş gibi olurlar. Oysa onlar sarhoş değildirler. Fakat Allah’ın
Saat çok yaklaşmıştır, fakat insanlar yine kayıtsızca dalıp gitmektedirler. Onlara Rablerinden gelen her yeni hatırlatma, yalnızca onları daha da uzaklaştırmaktadır. Kalpleri ve kulakları duymaz, gözleri
Tâ, Hâ.(Bu harfler, yalnızca Allah’ın bildiği bir anlam taşır.) Biz, sana bu Kur’an’ı, üzülmen için indirmedik. Ancak, Allah’tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik. Bu,
Kaf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. (Bu harfler, sadece Allah’ın bildiği bir anlam taşır.) Bu, Rahman’ın rahmetiyle müjdelediği ve kendisine sahip olduğu bir kulu olan Zekeriyya’nın
Elif, Lâm, Mîm. Rum, çok yakın bir zamanda mağlup oldular. Ama onlar, mağlubiyetlerinden sonra birkaç yıl içinde yeniden galip geleceklerdir. Bu, Allah’ın takdiridir. O, dilediğini
Elif, Lâm, Mîm. İnsanlar, yalnızca “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sandılar? Gerçekten Biz, onların imanlarını sınayacağız. Biz, onlardan önceki kavimleri de sınadık. O zaman Allah,
Tâ, Sîn, Mîm. Bu, apaçık bir kitaptır. Biz, sana bu kitabı, bilerek birer öğüt olarak indirdik. O, Allah’tan gelen bir gerçektir ve insanları doğru yola
Tâ, Sîn. Bu, Kur’an’ın bir kitabıdır. O, apaçık bir kitabın ayetleridir. O, doğru yolu gösteren, mutlak hikmetiyle her şeyin sahibidir. İman eden, salih ameller işleyen,
Tâ, Sîn, Mîm. Bu, apaçık bir kitaptır. Belki de insanlar, bu öğüdü duymazlar ve ondan yüz çevirirler. Biz, her peygamberi, sadece kendi kavminin dilinden gönderdik.
Mübarek, kendi kullarına Furkan’ı (doğruyu yanlıştan ayıran kitabı) indiren Allah’ın adıyla. Göklerde ve yerde her şeyin mülkü O’na aittir. O, her şeyin üstündedir. O, hiçbir