Kaf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. (Bu harfler, sadece Allah’ın bildiği bir anlam taşır.)
Bu, Rahman’ın rahmetiyle müjdelediği ve kendisine sahip olduğu bir kulu olan Zekeriyya’nın duasıdır.
O, Rabbinin huzurunda dua ederken: “Ey Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, başım da beyazlandı. Fakat senin yanındaki hiçbir şeyden ümidimi kesmedim.
Benim Rabbim! Kendime varis olabilecek bir oğul ver.
O, senin yolunda benim mirasçım olacak ve ya İsrâil oğullarına da mirasçı olacak. Ey Rabbim! O bana iyi bir halef olsun.”
Allah ona: “İşte senin dua ettiğin şey kabul edildi, işte o sana bir oğul olarak verilecek, onun adı Yahya’dır. Hiç kimse, onun öncesinde aynı isme sahip olmamıştır.” dedi.
Zekeriyya: “Ey Rabbim! Nasıl bir oğlum olabilir? Ben yaşlılık dönemine geldim, kadın da kısır.” dedi. Allah: “Öyledir, fakat böylece dilediğimiz her şeyi yaparız.”
Zekeriyya: “Rabbim! Benim için bir delil ver.” dedi. Allah ona: “Senin delilin, üç gece boyunca insanlarla konuşmaman olacak.”
Zekeriyya o zaman Rabbine dua etti ve Allah’ın kendisine verdiği emri yerine getirdi.
O, doğacak çocuğu Yahya’nın kendisinden sonra büyümesini ve halkı doğru yola iletmesini istedi.