Tâ, Sîn, Mîm.
Bu, apaçık bir kitaptır.
Belki de insanlar, bu öğüdü duymazlar ve ondan yüz çevirirler.
Biz, her peygamberi, sadece kendi kavminin dilinden gönderdik.
O yüzden her peygamber, kavmine Allah’ın mesajını en güzel şekilde ulaştırmış, öğüt vermiştir.
Peygamberler, Allah’a karşı olan insanlara, O’nun emirlerine uymayanlara doğru yolu gösterdiler.
Onlar, kendi kavimlerinin elinden çıkmış her türlü sapkınlığa karşı mücadele ettiler.
Fakat insanlar, onları dinlemediler ve inkar ettiler.
Her peygamber, Allah’ın kudretini ve insanlara olan merhametini hatırlatmak için görevlendirilmiştir.
Onlar, insanların sapkınlıklarını ve yanlış yollarını düzeltmek amacıyla gönderildiler.
İşte o peygamberlerin yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar, Allah’ın iradesine boyun eğmelerinin bir parçasıydı.
Her bir peygamber, Allah’ın mucizeleriyle insanların doğru yola gelmelerini sağlamaya çalıştı.
Peygamberler, insanlara doğruyu gösterirken bir yandan da Allah’ın azabını hatırlattılar.
Peygamberler, kavimlerini Allah’a davet ettiler ve insanları Allah’ın emirlerine uymaya çağırdılar.
Fakat onlar, peygamberlerin çağrısını reddettiler ve çeşitli bahanelerle onları dışladılar.
Her kavim, bir başka kavmin hatalarından ders almalıydı. Ama onlar ders almadılar ve azgınlıklarına devam ettiler.
Allah, her zaman doğruyu ve güzeli öğreten peygamberleri gönderdi.
